Bilim dünyası, kuantum teknolojileri alanında çığır açan bir keşfe tanık oluyor. Hintli bilim insanları, daha önce bir engel olarak görülen kuantum gürültüsünün, aslında tek bir parçacık içindeki dolaşıklığı (entanglement) artırabileceğini ortaya koydu. Bu buluş, kuantum bilişim ve iletişim alanında devrim yaratma potansiyeline sahip.
Bu alandaki araştırmalar, Raman Araştırma Enstitüsü (RRI), Hindistan Bilim Enstitüsü (IISc), Hindistan Bilim Eğitim ve Araştırma Enstitüsü (IISER) Kolkata ve Calgary Üniversitesi'nin ortak çalışmasıyla gerçekleştirildi. Çalışmalar, özellikle tek bir parçacık içindeki korelasyonları inceledi. Bu tür bir dolaşıklık, geleneksel olarak ayrı parçacıklar arasında gözlemlenen dolaşıklıktan farklı.
Araştırmacılar, "genlik sönümlemesi" olarak bilinen özel bir kuantum gürültüsü türünün, belirli koşullar altında dolaşıklığı koruyabildiğini ve hatta yeniden canlandırabildiğini keşfetti. Bu "dolaşıklık canlanması" olgusu, kuantum iletişim ve hesaplama alanlarında yeni olanakların kapılarını aralıyor. Bu alanlarda dolaşıklığın korunması hayati önem taşıyor.
RRI'den Animesh Sinha Roy, bu davranışın anlaşılması için analitik bir ifade türettiklerini açıkladı. Bilim ve Teknoloji Bakanlığı'nın Ulusal Kuantum Misyonu tarafından desteklenen bu araştırma, gürültünün her zaman kuantum sistemlerini bozduğu yönündeki uzun süredir devam eden inanca meydan okuyor. Bu buluş, kuantum dünyasının sırlarının henüz tamamının keşfedilmediğini ve gelecekte daha şaşırtıcı fenomenlerin ortaya çıkabileceğini gösteriyor.
Türkiye'deki bilim insanları da bu tür araştırmaları yakından takip ediyor. Özellikle TÜBİTAK ve üniversitelerdeki ilgili bölümler, kuantum teknolojileri alanında önemli çalışmalar yürütüyor. Bu gelişmeler, Türkiye'nin de bu alanda söz sahibi olması için bir fırsat sunuyor.