Araştırmacılar, Güney Dakota'daki Wind Cave dahil olmak üzere ABD'deki mağaraları keşfediyorlar. Burada, UV ışığı altında mağara duvarlarının yeşil, mavi ve pembe floresan minerallerin aydınlık gösterilerine dönüştüğünü keşfettiler. Kuzey Iowa Üniversitesi'nden Profesör Joshua Sebree liderliğindeki bir ekibe göre, binlerce yıl önce su tarafından biriktirilen bu mineraller, Jüpiter'in uydusu Europa'da bulunanlara benzer şekilde, aşırı ortamlarda yaşamı potansiyel olarak destekleyebilir.
Amaç, mağaraların nasıl oluştuğunu ve aşırı ortamlarda yaşamın nasıl desteklendiğini anlamak için floresan özellikleri kullanmaktır, ancak veriler aynı zamanda Jüpiter'in buzlu uydusu Europa gibi dünyalarda yaşamın yeraltında nasıl devam edebileceğini de ortaya çıkarabilir. Ekip, mağaradaki kimyanın muhtemelen Europa gibi yerlerdekiyle benzer olduğunu açıkladı. Kayaların yaydığı ışığı analiz etmek, mağarayı değiştirmeden mineralleri tanımlamak için taşınabilir bir cihaz kullanıldı. Sebree'nin ekibi, taşınabilir bir spektrometre ile floresan spektrumlarını kaydederek laboratuvar analizi için fiziksel numune toplama tipik sürecini atladı. Her mineralin spektrumları, benzersiz bir parmak izi gibidir ve ekibin mağara sistemine zarar vermeden mevcut bileşikleri tanımlamasını sağlar.
Sebree, siyah ışık altında, mağaraların belirli alanlarının, milyonlarca yıl önce Dünya'nın içinde bulunan safsızlıklar sayesinde çevreleyen kayaların kısımları farklı renklerde parladığı için, başka bir dünyaya dönüştüğünü söylüyor. Tonlar, farklı konsantrasyonlarda ve organik veya inorganik bileşik türlerine karşılık geliyordu. Ekip, manganez açısından zengin suların mağarayı oyduğunu ve içinde siyah ışık altında pembe parlayan çizgili zebra kalsitlerini ürettiğini buldu. Sebree, kayalar parçalandığında, kalsit mağarayı da oluşturan kireç taşından daha zayıf olduğu için, kalsitin mağarayı da genişletmeye çalıştığına inanıyor.