2024 yılında, dünya genelindeki milyarder sayısı 2.769'a yükselerek toplam servetleri 15 trilyon dolara ulaştı. Bu artış, önceki yıla göre üç kat daha hızlı gerçekleşti. Oxfam International'ın raporuna göre, bu hızla, önümüzdeki on yıl içinde en az beş trilyonerin ortaya çıkması bekleniyor. Ancak, aynı dönemde yoksulluk oranlarında belirgin bir değişiklik gözlemlenmedi. Bu durum, gelir dağılımındaki eşitsizliğin derinleşmesine yol açıyor.
Uzmanlar, milyarderlerin servetinin büyük bir kısmının miras, tekel gücü ve yakın bağlantılar gibi kaynaklardan elde edildiğini belirtiyor. Bu da, servet birikiminin adil olmayan yollarla gerçekleştiğini gösteriyor. Ayrıca, gelişmiş ülkelerin en zengin %1'inin, finansal sistem aracılığıyla gelişmekte olan ülkelerden önemli miktarda servet transfer ettiği vurgulanıyor. Bu durum, küresel ekonomik eşitsizliğin artmasına neden oluyor.
Türkiye ekonomisi de bu küresel trendlerden etkileniyor. Enflasyon ve döviz kuru dalgalanmaları, yatırım kararlarını ve tüketici davranışlarını doğrudan etkiliyor. Uzmanlar, bu tür ekonomik gelişmelerin, uzun vadede sosyal yapıyı ve siyasi istikrarı da etkileyebileceği konusunda uyarıyor. Bu bağlamda, hükümetin uyguladığı ekonomik politikalar, enflasyonla mücadele ve gelir dağılımını iyileştirme çabaları büyük önem taşıyor.
Sonuç olarak, milyarder sayısındaki artış ve buna bağlı servet birikimi, küresel ve yerel ekonomilerde önemli etkiler yaratıyor. Bu durum, ekonomik eşitsizliklerin derinleşmesine ve sosyal istikrarsızlığa yol açabilir. Uzmanlar, bu eğilimlerin dikkatle izlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurguluyor.